Eylül 19, 2024

Albert Einstein, özel görelilik ve genel görelilik teorilerini geliştiren Alman fizikçidir. 1921 yılında fotoelektrik etkisini açıkladı. Almanya’da bilim açısından çok önemli fikirler ortaya attı. Ancak Naziler tarafından istenmeyen adam ilan edildi ve bu nedenle ABD’ye göç etti.

ABD’ye göç ettikten sonra burada sayısız araştırmaya ilham kaynağı oldu. Atom bombasının oluşturulmasını sağlayacak Manhattan Projesi’nin temellerini attı. Atom enerjisinin gelişimi üzerinde büyük bir etkiye sahip oldu. Ayrıca birleşik alan teorisi üzerinde çalıştı.

Albert Einstein kimdir?

Albert Einstein, Almanya’nın Baden-Württemberg eyaletinde yer alan Ulm şehrinde doğdu. Hermann Einstein ve Pauline Einstein çiftinin iki çocuğundan biriydi. Ailesi daha sonra Münih’e taşınarak burada doğru akıma dayalı elektrik ekipmanları üreten bir şirket kurdu.

Albert Einstein ilk kez Katolik İlköğretim Okulu‘nda öğrenim gördü. 3 yıllık eğitiminin ardından Luitpold Gymnaisum‘a geçiş yaptı. Erken yaşlardan itibaren matematik konusunda yetenekli olduğunu ispat etmeyi başardı. Ortaöğretimini tamamladıktan sonra ise Almanya’dan ayrıldı.

Alternatif akımını keşfedilmesiyle birlikte babası elektrik ekipmanı üreten şirketi kapattı. Ailesi Münih’ten İtalya’nın Milano şehrine taşındı. Daha sonraki durakları ise Pavia şehri oldu. Albert Einstein, Almanya’dan ayrıldığında ailesinin yanına geldi ve manyetik alan çalışmalarına başladı.

Albert Einstein 1895 yılında Zürih’te yer alan İsviçre Federal Politeknik sınavına girdi ama başarısız oldu. Testi geçememesine rağmen matematikteki ve fizikteki noktaları çok iyiydi. Eğitim kurumundaki müdürün tavsiyelerini dinleyerek aynı yıl Aargau Kanton Okulu’na kayıt yaptırdı.

Albert Einstein askerliğe çağrılabileceği için Alman vatandaşlığından vazgeçti. Sınavlardaki noktaları gerçekten olağanüstü derecede iyiydi. 17 yaşında matematik ve fizik öğretmenliği programına katılarak 1900 yılında diplomasını aldı. 1901 yılında ise İsviçre vatandaşı oldu.

Albert Einstein’ın akademik alanda parlaması

Eğitimini tamamladıktan sonra Albert Einstein iki yıl boyunca iş bulmaya çalıştı ama başarılı olamadı. Bir arkadaşının desteğiyle Federal Fikri Mülkiyet Dairesi’nde görev almaya başladı. 1903 yılında elektromanyetik cihazlar için patent başvurularını değerlendirmek üzere kalıcı memur oldu.

Albert Einstein kendisine ait parlak fikirlerin büyük bir kısmını bu dönemde geliştirdi. İşinden kalan boş zamanlarda bilimsel araştırmalar yaptı. Onun çalışmaları elektrik sinyallerinin iletimiyle ilgiliydi. Bu sayede zaman ile uzay arasındaki ilişkiyi değerlendirme fırsatı elde edip temel fikirlerini belirledi.

Albert Einstein 1905 yılında “Moleküler Boyutların Yeni Bir Tespiti” adını taşıyan bir tez yayınladı. Zürih Üniversitesi tarafından verilen doktora derecesine sahip oldu. 1905 yılında büyük ses getiren dört farklı makale yayınladı. Bu nedenle 1905 yılı onun hayatında mucize yılı olarak adlandırıldı.

Yayınladığı çalışmalar sayesinde Albert Einstein büyük bir üne kovuştu ve en önde gelen bilim adamlarından biri olarak görülmeye başladı. 1908 yılında Bern Üniversitesi’nde öğretim görevlisi oldu. 1911 yılında Prag’daki Karl-Ferdinand Üniversitesi’nde profesör oldu.

1914 yılında Almanya’ya geri dönüş yaptı ve Kaiser Wilhelm Fizik Enstitüsü’nde yönetici oldu. Aynı yıl Berlin Humboldt Üniversitesi’ne profesör olarak atandı. 1916 yılında Alman Fizik Derneği başkanı oldu ve Prusya Bilimler Akademisi üyeliğine hak kazanmayı başardı.

Albert Einstein’ın ününün dünyaya yayılması

Albert Einstein’ın artan itibarı 1921 yılında New York’tan resmi davet almasıyla çok daha yüksek seviyelere ulaştı. New York’ta geçirdiği süre boyunca Columbia Üniversitesi ve Princeton Üniversitesi’nde çeşitli konferanslar verdi. Daha sonrasında ise Washington’a taşındı.

Avrupa’ya geri dönerken İngiltere’de filozof Viscount Haldane tarafından misafir edildi. Kings College konferans verdiği en önemli yerlerden biri oldu. 1922 yılında Singapur, Seylan, Japonya ve ardından Filistin’e gitti. Daha sonra altı aylık gezi turunu tamamlamak için geri döndü.

1933 yılında tekrardan ABD’ye gitti. California Teknoloji Enstitüsü’nde misafir olarak profesörlük yaptı. Aynı yılın Mart ayında geri dönmek üzereyken ona ait bir takım mülklere Naziler tarafından el konulduğunu öğrendi. Almanya’ya vardığında konsolosluğa gidip Alman vatandaşlığından vazgeçti.

Albert Einstein’ın Nazilerden dolayı ABD’ye kaçışı

Almanya’da Albert Einstein’ın çalışmalarına yer yoktu. Yahudilerin herhangi bir resmi görevde yer alması yasaklandı. Naziler tarafından ortadan kaldırılması gereken bir hedef haline geldi. Albert Einstein’a suikast gerçekleştirilen kişiye 5.000 dolara yakın bir ödül verileceği ilan edildi.

Albert Einstein ABD’ye yerleşmeden ilk olarak İngiltere’ye sığındı. Ancak daha sonradan ABD’ye giderek Amerikan vatandaşlığına başvurdu. 1939 yılında Macar bilim adamları Nazilerin bir atom bombası projesine başladıklarını belirttiler ama başkan Franklin D. Roosevelt’i ikna edemediler.

Bunun üzerine Macar bilim adamları Albert Einstein’a başvurdular. Sonrasında ise Manhattan Projesi adını taşıyacak büyük projenin temelleri atıldı. ABD bu projeye büyük bir finansal kaynak ayırdı ve bilimsel kaynakların tümünü kullandı. Böylece atom bombası geliştirebilen tek ülke oldu.

Albert Einstein 1940 yılında kalıcı bir şekilde ABD vatandaşı oldu. ABD’de dikkatini çeken en önemli durum ise Avrupa insanı ile Amerikan insanı arasındaki farklılıklardı. İlerleyen yıllarda kendisine İsrail Devlet Başkanlığı teklif edildi ama deneyimsiz olduğu için bu teklifi reddetti.

Albert Einstein’ın bilime katkıları nelerdir?

Albert Einstein’ın fikirleriyle bilime yaptığı katkılar olağanüstü boyutlardaydı. Bu nedenle pek çok kişi bugün dahi onu dünyanın en büyük bilim adamı olarak tanır. Onun bilime olan katkılarını yakından incelediğiniz zaman bu söylemin doğruluğuna inanmaya başlayabilirsiniz.

1. Fotoelektrik etkisi teorisi

Albert Einstein, fotoelektrik etkisi teorisi adını taşıyan özel bir fikre sahipti. Bu fikre göre ışığın foton adı verilen bir yapısı vardı. Bu yapı dalgalara benzeyen küçük enerji paketlerinden oluşuyordu. Teorisini desteklemek için yıldırımların çarptığı bazı metalleri dahi inceledi.

Metalleri incelediğinde elektronların emisyonunu açıklamayı başardı. Buna fotoelektrik etkisi adını verdi. Ortaya attığı kuantum ışık teorisi ilerleyen yıllarda televizyonun icat edilmesini sağladı. Ayrıca akıllı telefonların ve bilgisayarların keşfedilmesi yine bu teorinin getirileri arasında yer alır.

2. Kütle-enerji eşdeğerliği

Fizik konusunda en ufak bir bilgi kırıntısına sahip olan kişiler dahi bugün e=mc² formülünü bilir. Bu formülü bulan kişi Albert Einstein’dır. Formülü açıklamaya çalıştığınız zaman kütle-enerji eşdeğerliliği adı verilen bir kavramı bulursunuz. Bu eşdeğerlilik enerji ile kütle arasında ilişki kurar.

Albert Einstein’ın e=mc² formülü aslında “enerji eşittir kütle çarpı ışık hızının karesi” anlamını taşır. Söz konusu denkleme göre kütle ile enerji aynı varlıklar olarak görülürler. Fiziğin merkezinde yer alan bu denklem kullanıldığı sürece ikisini birbirine dönüştürebilmek mümkündür.

3. Brown hareketi

Brown hareketi, Albert Einstein tarafından yapılan en önemli keşiflerden biridir. Parçacıkların zikzak çizerek hareket etme durumunu gözlemlemesiyle ortaya çıkmıştır. Atomların ve moleküllerin varlığını kanıtlamaya yardımcı olan en önemli keşifler arasında yer alır.

Brown hareketi, bir parçacığın çevresindeki gaz molekülleriyle çarpışması sonucunda rastgele hareket etmesi anlamına gelir. Bir grup parçacığın hareketi olarak nitelendirilebilir. Bu hareket her zaman yüksek konsantrasyona sahip alanlardan düşük konsantrasyonlu alanlara doğrudur.

4. Özel görelilik teorisi

Özel görelilik teorisi Albert Einstein’ın en önemli fikirlerinden biridir. Ona göre ışık hızı sabitse ve tüm evrendeki doğal yasalar aynıysa zaman ve hareketi açıklamak mümkündür. Bu teori aynı zamanda izafiyet teorisi olarak bilinir. Uzay ile zaman arasındaki ilişkiye odaklanır.

Özel görelilik teorisi hızın kütle, zaman ve uzayı nasıl etkilediğini açıklamaya çalışır. Teori, ışık hızının enerji ve madde arasındaki ilişkisini tanımlaması için bir yol sunar. Klasik e=mc² formülü kullanılır ve küçük miktarlarda kütle (m), yüksek miktarlarda enerji (e) ile değiştirilebilir.

5. Genel görelilik teorisi

Genel görelilik teorisi Albert Einstein tarafından 1915 yılında geliştirilmiş bir teoridir. Aslında Albert Einstein bu teoriyi geliştirmeye 1907 yılında başlamıştır. Yerçekimine yönelik bir teoridir ve kütleler arasında gözlemlenen yerçekimi etkisine odaklanır. Teori bunun uzay-zaman eğrilmesine dayandırır.

Genel görelilik teorisinde iki farklı varsayım yer alır. İlk varsayım görelilik ilkesidir. Yerel fiziğin görelilik ilkesi tarafından yönetildiği fikri hakimdir. İkinci varsayım denklik ilkesidir ve bu ilke yerçekimi ile ivmenin yerel olarak ayırt etmenin mümkün olmadığını belirtir.

6. Manhattan Projesi

Albert Einstein, İkinci Dünya Savaşı yıllarında ABD’nin atom bombası geliştirebilmesinin yolunu açar. Almanya’nın atomu parçaladığını ve nükleer bomba yapacağını öngörerek Manhattan Projesi’nin temellerinin atılmasını sağlar. Albert Einstein doğrudan projenin içerisinde yer almaz.

ABD bu projeye yoğun bir finansal kaynak ayırır ve başarıya ulaşır. Ancak ABD’nin atom bombasını Japonya’ya fırlatmasının ardından etkilerinin korkunç boyutlarda olduğu görülür. Albert Einstein bunun üzerine nükleer silahlanma karşıtı kampanyalara destek vermeye başlar.

Albert Einstein nasıl öldü?

Albert Einstein’ın ölümüne neden olan durum abdonimal aort anevrizması adını taşıyan sağlık problemiydi. 1948 yılında benzer bir durumla karşılaştı ve ameliyat olarak sağlığına kavuştu. Ancak ikinci kez aynı durumu yaşayınca ameliyat olmayı reddetti ve hayata veda etti.

Albert Einstein vefat ettikten sonra bazıları ölüm nedeninin frengiyle bağlantılı olabileceğini belirttiler. Yapılan otopsinin ardından vücudunda herhangi bir frengi izine rastlanmadı. Bununla birlikte hayatı boyunca içtiği sigaranın ölümüne etki ettiği konuşuldu.