Eylül 19, 2024

İnsan vücudunu bir araya getiren sistemler bir denge halindedir. Bu dengenin büyük bir bölümünü hücre içi ve hücre dışı sıvılar oluşturur. Bu sıvıların dengesiz bir şekilde dağılmasıyla ödem ortaya çıkar. Ödem, vücut için sorun teşkil edecek semptomlara neden olur ve tıbbi tedavi gerektirir.

Ödem nedir?

Ödem, vücudun %70’inden fazlasını oluşturan suyun damar dışına çıkması ve dokularda yayılmasıdır. Vücudun iç organlarında olabileceği gibi hemen deri altı dokularda da ortaya çıkar. Ödem, bazen hayatı tehdit etmezken, bazen hayatı tehdit eder (akciğer ödemi).

Vücuda alınan suyun tamamı, damar içerisinde bulunmaz. Madde taşıması ve atıkların uzaklaştırılması için belirli miktarda sıvı damar dışına sızar. Ayrıca sıvılar, hücresel dokularda birikir. Bu fizyolojik açıdan oldukça normaldir. Ancak bazı sağlık sorunları ile birlikte kan damarı dışına çıkan sıvı miktarı artar.

Damarlardan doku boşluklarına doğru geçen sıvı miktarı arttıkça önce dokularda birikme olur. Daha sonra da damar hacminde azalma olur. Bu da ilk etapta görüntüde değişiklik olmasına yol açar. Sonra madde alışverişinde (karbondioksit, oksijen, besin maddeleri vb.) bozulmalara neden olur.

Ödem oluşum nedenleri ve meydana geldiği yerler açısından farklı isimlerle sınıflandırılır. Bu sınıflandırılmalar tedavinin şeklini ve bakımın derecesini belirler. Ödem türleri ve detayları şu şekildedir;

  • Akciğer ödemi: Pulmoner ödem olarak da bilinir. Akciğer içi dokularda enfeksiyon ve travma gibi sebeplerle sıvı birikmesidir. Hastalar, ciddi nefes darlığı ile birlikte öksürük ve organ yetmezliği gibi sorunlar yaşarlar. Ayrıca ses kısıklığı ve tansiyon gibi semptomlar da ortaya çıkar. Travmaya bağlı akciğer ödemlerinde önce lokal daha sonra da sistemik enfeksiyon gelişir.
  • Beyin ödemi: Beyin dokusunda kan başta olmak üzere sıvı birikmesidir. Hastalarda çoğunlukla bilinç kaybı gelişir. Çoğunlukla kafaya alınan darbeler neticesinde oluşur. Kafa içi basıncın artması ile birlikte ölüme kadar giden belirtiler ortaya çıkar. İlk bulgular çoğunlukla fışkırır tarzda kusma ve bayılmadır.
  • Kemik iliği ödemi: Çok fazla görülmez. Kemiklerin ve eklemlerin enflamasyonu (iltihaplanması) sonucunda gelişir. Vücudun iç kısmında olduğu için tanı koyulması güçtür. Hastalarda ortaya çıkan belirtiler ve ağrının tipleri ile teşhis edilir.
  • Hidrosel (testis ödemi): Sağlıklı bir erkeğin testis torbasında belirli miktarda sıvı bulunur. Bu sıvının miktarı arttığı zaman ağrı ve hassasiyet gibi belirtiler görülür. Çoğunlukla basit bir tedavi ile geçer.
  • Miksödem: Yumuşak karakterli bir ödem türüdür. Derinin altında bir tür polisakkaritin (şeker) birikmesi ile oluşur. Hipotiroidi en önemli sebeplerindendir.

Ödem nedenleri

Ödemin temel sebebi, kandaki sıvının dokular arası boşluğa geçişidir. Normalde olağan olan bu durum fazla miktarda gerçekleştiğinde ödemden söz edilir. Buna sebep olan faktörler şunlardır;

  • Damar duvarındaki sıvı basıncının artması
  • Dokular ve hücreler arasındaki boşluğun büyümesi
  • Damarda normalden daha az partikülün bulunması
  • Damardaki şeker gibi büyük maddelerin artması
  • Doku ve hücre arasında bulunan sıvının azalması ya da vücut dışına akması

Yukarıdaki faktörler ödem mekanizmasını açıklar. Bu mekanizmalar en çok immün sistem ve lenfatik – kardiyovasküler sistem tarafından kullanılır. Bazı kişilerde ilaç kullanımı da ödemi tetikler.

İmmün sistemin rol aldığı ödem durumunda çoğu zaman bir iltihaplanma süreci vardır. İltihabın olduğu bölgede damarlar çok daha kolay bir şekilde sıvıyı dışarı atar. Özellikle karaciğerin sirozu durumunda bu durum çok sık gerçekleşir.

Kardiyovasküler ve lenfatik sistem kaynaklı ödemler tüm ödemlerin yarısından fazlasını oluşturur. Doğrudan damarın etkilendiği bu ödemlerde geçirgenliğin arttığı bölgelere yakın bölgelerde ödem görülür. Yer çekiminin etkisiyle birlikte en çok alt ekstremiteler (dizler, bacaklar ve ayaklar) etkilenir.

Bazı ilaçlar da ödem oluşumunu tetikler. Özellikle hormonal ilaçlar, steroidler ve tansiyon ilaçları ödem gelişiminde büyük rol oynar. İlaca bağlı ödemlerde ilacın değiştirilmesi ya da doz değişikliği ödemi hafifletir.

Bunların yanı sıra gebelik ve ameliyat gibi faktörler de ödem gelişmesine yol açar. Tedavi de altta yatan bu faktörlere göre belirlenir. Altta yatan faktörün belirlenemediği durumlarda sıvı takibi yapılır.

Vücutta ödem belirtileri

Ödem gelişen durumlarda belirtiler etkilenen bölgeye ve organa göre değişiklik gösterir. Bu nedenle tüm vücut göz önünde bulundurulur. Birbirinden bağımsız ve çok sayıda belirtinin ödem ile alakalı olduğu görülür. Ancak yine de bazı belirtiler, tüm ödem çeşitlerinde ortaktır. 

Ödem belirtileri:
Organ çalışmasında bozulma
Deriye yakın bölgelerde olan ödem neticesinde şişlik
Tansiyon değişiklikleri
Ağrı ve hassasiyet
Nefes darlığı
İltihap
Enfeksiyon

Ödem nasıl geçer?

Ödemin geçirilebilmesi için öncelikle etkilenen bölgenin tespit edilmesi gerekir. Ayrıca ödemin neyden kaynaklandığının belirlenmesi de gerekir. Daha sonra ilaç tedavisinin planlanması ve gerekiyorsa cerrahi yöntemlerin uygulanması gerekiyor. Bu süreç, genellikle 1 haftayı geçmez.

Ödem eğer hafif düzeyliyse ve kardiyovasküler sistem etkilenmiyorsa öncelikle hareketliliğin arttırılması sağlanır. Hareket ile geçmeyen ve kalbin etkilendiği ödem vakalarında diüretik ilaç tedavisi başlatılır. Bu ilaçlar, vücuttaki fazla sıvıların idrar yolu ile dışarı atılmasını sağlar.

Bazı hastalarda dokular arasında fazla miktarda sıvı birikir ve ciddi belirtiler görülmeye başlar. Bu hastalarda ilaç tedavisinin yanı sıra cerrahi uygulama da gerekir. Parasentez olarak adlandırılan bu tedavi yönteminde vücut boşluğuna iğne sokulur. Daha sonra yer çekimi ve basıncın etkisi ile fazla sıvı çekilir. Bu şekilde hasta rahatlar, ancak enfeksiyon riski ortaya çıkar.

Akciğer ödemi nasıl geçer?

Akciğer ödeminde zarlar arasındaki sıvının dışarıya çekilmesi gerekir. Bunun için vücudun yan tarafından parasentez iğneleri vücuda yerleştirilir. Doktor, yer çekimi ve basıncın etkisi ile akciğerdeki fazla sıvıyı boşaltır.

Karaciğer ödemi nasıl geçer?

Karaciğer ödeminin geçirilebilmesi için öncelikle ilaç tedavisi başlatılır. İlaç tedavisinin yeterli olmadığı durumlarda planlanıyorsa ameliyat esnasında sıvı çekilir. Eğer ameliyat planlanmıyorsa parasentez yöntemi ile karaciğerdeki sıvı dışarı atılır.

Bacak ve diz ödemi nasıl geçer?

Dizdeki ödem, çoğu zaman tedavi gerektirmez. Ev içerisinde yapılacak basit hareketler ve yürüyüşle bu bölgedeki sıvı, tüm vücuda yayılır. Böylece tekrardan damar içine geçer. Hareket ve yürüyüş ile geçmeyen diz ödemi durumunda fizik tedavi gerekir.

Koldaki ödem nasıl geçer?

Kolun hareketliliğini sağlamak, ödemin geçmesi için yeterlidir. Sağa, sola, yukarı ve aşağı yönde yapılacak hareketler ile kol ödemi atılır. Bu hastalarda ağırlık kaldırılması bir süre kısıtlanır.

Yüzdeki ödem nasıl geçer?

Yüz ödemi, genellikle sabah saatlerinde olur ve gün içerisinde kendiliğinden geçer. Kendiliğinden geçmediği durumlarda birkaç saat ayakta durmanın etkisiyle ödem aşağı doğru çekilir. Böylece yüz, eski haline gelir. Bazı durumlarda 3 – 4 gün boyunca devam eder.

Ödem nasıl atılır?

Ödem atabilmek için öncelikle ödemin nedeninin belirlenmesi gerekir. Bununla birlikte ödemin bölgesinin de tespit edilmesi gerekir. Daha sonra tıbbi yöntemler ile ya da hareketliliğin arttırılması ile ödemin atılması sağlanır.

Ameliyat sonrası ödem nasıl atılır?

Ameliyat olurken vücut içerisine kesiler atıldığı için immün sistem hücreleri harekete geçer. Bu da ameliyat bölgesine doğru sıvı geçmesine yol açar. Dolaylı olarak da ödem birikmesine neden olur. Ameliyat ödemleri daha çok karın ameliyatları gibi büyük bölge ameliyatlarında olur.

Ameliyat sonrası ödemin geçirilmesinde en etkili yöntem hareketliliğin sağlanmasıdır. Ameliyat sonrasında komplikasyon riski olmayan hastalar, ivedilikle yürütülür. Bu şekilde sıvı dengesinin oluşması sağlanır. Hareket ile ödem atamayan ameliyat hastalarına diüretik ilaç kullanımı gerekir.

Doğumdan sonra ödem nasıl atılır?

Özellikle sezaryen doğum sonrasında kadınlarda ödem birikimi görülür. Bu ödem, karın çevresinde birikse de vücudun geneline yayılır. Doğum sonrası ödem genellikle 5-7 gün içerisinde kendiliğinden geçer. Ancak bazı kadınlarda ameliyat kesiğine bağlı olarak ödemin atılamadığı görülür.

Ödem atamayan kadınların en kısa süre içerisinde ayağa kalkmaları ve yürümeye başlamaları gerekir. Yürüyemeyen kadınların en azından destek ile yürümeleri önerilir. Yürümekte zorlanan kadınların ise yatak içi hareketliliği sağlanarak ödemlerini atmaları sağlanır.

Sabah ödemi neden olur?

Sabah ödemlerinin en önemli nedeni, tuzu fazla tüketmektir. Geceden fazla miktarda tuzlu yemek yiyen kişilerde ödem görülür. Bunun nedeni, sodyum (Na) mineralinin artmasıdır. Bu ödemler, genellikle yüz bölgesinde görülür.

Sabah ortaya çıkan ödem, gün içerisinde vücuttan atılır ya da tüm vücuda dağılır. Sabah ödemi geçmeyen kişilerin fazla tuz tüketimini sınırlamaları gerekir. Aksi halde bu ödemler, vücudun diğer bölgelerinde de görülür. Böylece yaşam kalitesi bozulur.

Ödem geçmezse ne olur?

Ödem tedavi edilmezse bazı fizyolojik ve anatomik sorunlar ortaya çıkar. Bunlar genellikle kişileri rahatsız etmese de önüne geçilmesi gerekir. Aksi halde şu sorunların ortaya çıkma riski artar;

  • Kalp ve akciğer etrafında ödemin oluşmasından dolayı organ yetmezliği ile nefes darlığı görülür.
  • Vücudun dışındaki ödemler neticesinde kişide şişlik olur. Böylece kişi, kendini normalden daha fazla kilolu hisseder.
  • Özellikle bacak ve ayaklarda oluşan ödeme bağlı olarak ağrı görülür.

Ödem atan yiyecekler

Bazı besinlerin ödem atmada etkisi oldukça fazladır. Bu besinlerin başında maydanoz ve salatalık geliyor. Su veya katı halde tüketilen maydanoz ve salatalıklar ortalama bir gün içinde ödemi atıyor. Fazla tüketildiğinde ise sıvı elektrolit dengesizliğine yol açacağından dikkatli tüketilmelidir.

Ödeme ne iyi gelir?

Ödeme iyi gelen uygulamalar şu şekildedir;

  • Tuz tüketimini kısıtlamak
  • Mineral yoğunluğu araştırılmış maden suyu içmek
  • Salatalık ve maydanoz gibi ödem atıcı besinler tüketmek
  • Düzenli egzersiz yapmak
  • Doktorların reçete ettiği diüretik ilaçları kullanmak

Ödeme ne iyi gelmez?

Bazı uygulamalar, ödeme iyi gelmez. Bu yanlış uygulamalar şu şekildedir;

  • Hareketsiz yaşam tarzı
  • Aşırı kilo
  • Fazla tuz tüketmek
  • Şeker ve yağı fazla olan besinleri tüketmek
  • Kızartma besinler tercih etmek

Ödem en hızlı nasıl atılır?

Ödemi hızlı bir şekilde atmak için öncelikle tuzun kısıtlanması gerekir. Tuz kısıtlamasına gidildikten sonra mevcut kilonun vücuda göre fazla olup olmadığı belirlenmelidir. Bununla birlikte ödemi atana kadar egzersiz sıklığı arttırılmalıdır. Bu şekilde dolaşım hızlandırılmalıdır.

Ödem atmak için ne içmeli?

Bazı hastalar, ödemlerini atabilmek için bilinmeyen otları ve bu otlardan yapılan ilaçları kullanabiliyor. Ancak bu, oldukça yanlış bir uygulamadır. İçilen bu otlar, ödemi arttırmayacağı gibi karaciğer üzerinde yük oluşturur. Ayrıca daha fazla ödemin gelişmesine neden olur.

Ödem sorunu olan kişiler, az miktarda salatalık ve maydanoz suyu içmelidir. Bununla birlikte yeteri oranda su tüketmek de ödemi atmada etkili olur. Bu yöntemlerle ödem atamayan kişilerin muhakkak doktora danışması gerekiyor. Doktor tarafından reçete edilen diüretik ilaçları kullanılması gerekir.

Yürüyüş ödem yapar mı?

Yürüyüş, normal şartlarda ödem yapmaz. Ödemi olan kişilere normalden daha fazla yürümesi ve ödemini atabilmesi önerilir. Ancak bu durum, bazı hastalar için geçerli değildir.

Bazı hastalarda yürüyüş yapmak ve özellikle uzun süre ayakta kalmak ödemi tetikler. Bu daha çok dolaşım sorunu nedeniyle ortaya çıkar. Bu hastaların ödem atmak için yürümek yerine yatak içi hareketliliğini arttırması sağlanır.

Vücutta ödem neyin belirtisi?

Ödem, bazı sağlık sorunlarının ön belirtisi olarak ortaya çıkar. Özellikle başka bulgular ile birlikte görüldüğünde doktorlar tetkik ve araştırmaları sıklaştırır. Ödemin haberci olduğu sağlık sorunlarından bazıları şunlardır;

  • Akciğer hastalıkları
  • Kalp hastalıkları
  • Damar problemleri
  • Hormonal düzensizlikler
  • Metabolizma hastalıkları
  • Kadın hastalıkları

Ödem ağrı yapar mı?

Ödemin ağrıya neden olduğu durumlar vardır. Bunlar, genellikle bacak ve karın ödemleri neticesinde görülür. Hem dolaşımın engellenmesi hem de vücuda yük binmesi ödeme bağlı ağrıları arttırır. Bu ağrılar, genellikle ödemin atılmasıyla birlikte geçer.

Ödem ne zaman tehlikeli olur?

Ödem kalp, damar ve akciğer dokularını etkilemeye başladığında tehlikeli olmaya başlar. Bu dokularda ödem geliştiğinde önce solunum sistemi etkilenir. Daha sonra kardiyovasküler sistem ve tüm vücut etkilenir. Bu da zaman içerisinde ölüme kadar götürebilen sağlık sorunlarını doğurur.

Bacaktaki ödemi ne geçirir?

Alt ekstremitelerde yani bacak ve aşağı dokulardaki ödem oluşumlarında en etkili uygulama harekettir. Kişi, eğer yürüyebiliyorsa günlük 2-3 saat yürüyüş yapmalıdır. Böylece ödeme atmaya çalışmalıdır. Yürüyüş ile geçmeyen bacak ödeminde ise diüretik ilaçlar tercih edilir.

Bacaklarda ödem neden olur?

Bacak ödeminin 3 önemli sebebi vardır. Bunlar şu şekildedir;

  • Yaşlılık
  • Dolaşım problemleri
  • Hareketsizlik

Vücutta ödem halsizlik yapar mı?

Ödemi olan kişilerde halsizlik, yaygın sorunlardan biridir. Özellikle akciğer ve karın bölgesindeki ödem, halsizliğe çok daha sık neden olur. Bu hastalar, ödem atmadığı sürece hareket etmek istemez.

Fazla uyku ödem yapar mı?

Fazla uyku, gün içi hareketliliği azalttığı için ödeme yol açar. Uykunun neden olduğu ödem, genellikle yüz, kol ve bacaklarda görülür. Uykunun düzeninin sağlanmasıyla birlikte kendiliğinden geçer.

Kaynakça